2 Nisan 2016 Cumartesi

Siyahım

Her yer siyah, göremiyorum uzaktan bir ışık gözümü alıyor, açamıyorum gözlerimi. Gidebilirim aydınlığa bunu biliyorum ama karanlıkta oturmak istiyorum en fazla bi mum yakarım. Yorgun değilim sadece bahar bi garip geldi. Eş zamanlı değildi yani. Bu gözler, bu dokunuş, bu koku ile aynı zamanda gelmedi. Senin gidişine denk geldi bu bahar. Seni sevmeme izin vermedin yasıma izin ver. Yas tutuyorum , beni sevmeyişinemi yoksa sevilmeyişimemi bilmiyorum. Aradasın bu okadar belliki, bir kalbe iki kişi sığmazdı zaten ama ben yara bandı değilim yaranı sarman bitince çıkartıp atacagın. Ben ne istedim ki, bi sen , bi ben , biz olalım istedim o kadar. Dünyamda ol, dünyam sen ol istedim. Keşke bu kadar oynamasaydın ...... Gerek yoktu. Mış gibi yapmasaydın o zaman bu kadar kırılmazdım. Bu kadar hırçınlaşmazdım. Bu yas, bu acı geçecek bunu kendi içimde , kendi içimdeki seninle atlatacagım. Kan kaybından ölecegim son dakika ancak bir yara bandı alırım , bende onu kanatırım , o bir başkasını ve bu devran böyle döner gider. Yaslarımdan sonra bazı şeyleri yapamam ben , bundan sonra çay içemeyecegim , fraigle dinleyemecegim , en kötüsüde ne biliyormusun ciğer yiyemeyecegim. Odayı ateşe versem çabuk geçermi , altı yıl sonra çok hazırlıksız yakalandım , benim kendimi ateşe vermem lazım. Siyah , alev kırmızısına dönerse belki ordanda yeşile döner. Bu karanlık senin şerefin , senin vicdanın olsun......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder